Aramak:
neurontinBu hastalarda daha sık atrial ve ventriküler aritmi, kalp bloku, asistoli, pulmoner konjesyon ve kardiojenik şok görülmektedir. Diyabetik hastalarda bazı hekimler beta-blokerlerden çekinirler. Fakat koroner iskemi ve aritmi yönünden yararlı etkileri de görülmüştür. Diyalizde kardiak riski önlemek için troponin T testinden faydalanabilir.
Aldığınız ilaçlar hakkında doktorunuzdan daha fazla konuşmasını isteyiniz. İncelemenin ardından bakanlık, bazı göz damlalarının bile reçete kapsamına alınacağını bildirdi. İlaçların 65’inin tablet ve draje, 31’inin şurup olduğunu açıklayan bakanlık, Normal Reçete ile Verilecek izlemeye Tabi İlaçlar Listesi’ne komisyonun değerlendirmeleri sonucu yeni ilaçları ekleyecek. Neredeyse tüm antibiyotiklerin etkisi, alkolle karıştırıldıklarında azalır. Ayrıca alkolle karıştırıldığında mide bulantısı da artabilir. Dolayısıyla antibiyotiklerin kullanıldığı hastalıklarla mücadelenin etkili olması için alkolden uzak durmakta fayda var.
NEURONTIN baş dönmesi, sersemlik ve yorgunluğa neden olabilir. Bu belirtiler oluşursa, araç ve makine kullanmanızı etkileyip etkilemediğinden emin olmadıkça, bu aktiviteleri yapmayınız. Bu hastalarda ağrıyı azaltmak için diğer tedaviler kullanılabilir.
Doktorunuza kullandığınız her türlü ilacı (reçetesiz aldıklarınız dahil) bildirin ve bunların sizde işe yarayıp yaramadıklarını anlatın. Ayrıca doktorunuzu herhangi bir tarihte ilaçlar yüzünden yaşadığınız alerjik reaksiyonlar hakkında bilgilendirin. Böbrek yetmezliği hastalarında hem hastalığın kendisi, hem de uygulanan tedavi önemli bir stres nedeni olup, psikiyatrik sorunlar sık görülmektedir. Haftalarda psikolojik stresin önemli nedenleri diyete uyumun güçlüğü (düşük tuz, düşük protein içerikli ve özellikle diyaliz hastalarında su kısıtlaması) ve tedaviye bağımlılık durumudur. Umutsuzluk, işe yaramama duygusu, yeme ve uyku bozuklukları gibi bulguları olabilir. Bunların dışında anksiyete (sıkıntı hissi), cinsel bozukluklar gibi psikiyatrik bozukluklar da görülebilir.
Bazı ilaçlar kan seviyesini azaltabilir, bazıları artırabilirler. Etki mekanizması yönünden siklosporine benzeyen bir ilaçtır. Red olaylarının gelişmesini engellemekle birlikte tedaviye direnç gösteren bazı akut red olaylarının geri döndürülmesinde de başarı ile kullanılabilir.
Yaşla beraber görülme sıklıkları da artar ve çoğunlukla herhangi bir şikayete yol açmadan, yapılan incelemelerde rastgele saptanır. Bunun dışında böbrek hastalarında ve diyaliz hastalarında da kist görülme sıklığı artmıştır. Polikistik böbrek hastalığı genellikle erişkin yaşlarda açığa çıkar. Böbrek kistlerinin yanı sıra karaciğerde de kistler, beyin damarlarında balonlaşma ve hipertansiyon bulunur. Hastalık şikayete yol açmayabilir ve tesadüfen tetkik yöntemleri ile veya aile incelemesinde tespit edilebilir. Erken evrede ancak idrar incelemesi ile saptanabilen idrarda kan (hematüri) ve protein olabilir.
Böbrek bağışına karar verdiğinizde öncelikle sizin sağlığınızın zarar görmemesi için çok ayrıntılı incelemeler yapılacak, ancak daha sonra organ bağışınız kabul edilecektir. Bu incelemeler sırasında en küçük bir tereddüt oluşursa, durum size ve hastanıza bildirilerek başka bir donör aranması yoluna gidilecektir. Bu güzel duygulara rağmen, böbreklerinizden birini bağışlamak ilk anda sizi tedirgin edebilir ve ileri dönemde kendi sağlığınızı nasıl etkileyeceği yönünden endişelere kapılmanıza neden olabilir. Bu konuda unutulması gereken bir nokta, her iki böbreğin de sağlıklı olduğu durumda tek bir böbreğin gereksinimlerinizi hiçbir soruna yol açmadan süresiz karşılayabileceğidir. Neurontin 800 mg ilacının 12 yaşın altındaki hastalarda tek bir ilaç olarak kullanılmasıyla ilgili yeterli deneyim yoktur.
Uykulu ya da yorgun hissetme, baş dönmesi, koordinasyon eksikliği, çift görme, ağız kuruluğu, yaygın görülen yan etkilerindendir. Ağrı şiddeti numaralar (1’den 10’a kadar en azdan en fazlaya), sınıflar (yok, hafif, orta, şiddetli ağrı), veya resimler (ağlayandan gülene yüz ifadeleri) ile ölçülebilir. Hedef ağrının tamamen geçmesidir, ama ağrıda %33-50’lik azalma anlamlı kabul edilmektedir. Nöropatik (sinir kaynaklı) ağrısı, psikolojik stresi, bağımlılık öyküsü ve bilişsel bozukluğu olanlarda ağrı kontrolü daha zordur. Hastanın istekleri tedavi planına dahil edilmelidir ve ağrı günlüğünün kullanımı önerilmektedir. Ağrı günlüğünde tarih, zaman, ilaç öncesi ağrı şiddeti, alınan ilaç, ilaçtan 1 saat sonra ağrı şiddeti ve ağrı hissedildiğinde ne yapılmakta olduğu kaydedilmelidir.
Hastalar ve sağlık personeli için AIDS konusunda bir eğitim programı uygulanmalıdır. Rutin kolonoskopi incelemede sıklığının arttmış olduğu belirtilmektedir. Kolesistokinin, glukagon, sekretinin'in yanı sıra amilaz ve lipaz seviyesinde de artış gözlenir. Metoklopramid'in hem antiemetik hem de prokinetik etkiniği vardır. Muhtemelen üremi ile ilişkili motilite bozuklukları; iştahsızlık, bulantı ve kusmaya yol açabilir.
Yine de, şiddetli böbrek yetmezliği görülen hastalarda hemodiyaliz uygulanabilir. Postherpetik nöralji gibi nöropatik ağrı tedavisinde gabapentinin etkinlik ve güvenilirliği 5 aydan daha uzun süre için incelenmemiştir. 5 aydan daha uzun süreli tedavi durumlarında tedaviyi yürüten doktor tarafından hastanın klinik durumu değerlendirilmeli ve ilave tedaviye gerek olup olmadığı belirlenmelidir. Alternatif olarak, günde 3 eşit doza bölünerek alınan 900 mg ile de başlanabilir. Sonrasında bireysel hasta sonuçları ve tolere edilebilirlik göz önünde bulundurularak 300 mg'lık doz artışları ile maksimum doza (günde 3600 mg) kadar yükseltilebilir.
Vücudun spor sonrası toparlanması için magnezyumla beraber çinko takviyesi alınması düşünülebilir, çünkü bu iki mineral kasların toparlanmasında beraber çalışır. Çinko ve magnezyum kas kasılmasında ve çalışan kaslara oksijen iletilmesinde görev alır. Yoğun antrenmanlarda çinko takviyesinin de beraber alınması düşünülmelidir. Sitrat formunun diğer bir özelliği de kendiliğinden asidik olan tek magnezyum formudur. Bunun nedeni ise magnezyumun burada sitrik aside bağlı olmasıdır. Temelde ishal olana kadar magnezyum takviyesi kullanılabilir, ishal olduğunuzda dozu düşürmek gerekebilir.
D vitamini tedavisi barsaktan fosfor emilimini artırır ve kan fosfor düzeyinin artmasını şiddetlendirebilir. Barsaktan kalsiyum emilimini de artırır ve D vitamini tedavisi ile kalsiyum asetat (Phos-ex) veya kalsiyum karbonat kullanımı sıklıkla kan kalsyum seviyesinin yükselmesine neden olur. Fosfor bağlayıcılar alınan fosforun %50'sinin absorbsiyonuna izin verirler.
Comments
Post a Comment